Mustafa Kemal: "Ben de babamı tanımıyorum ya !"
Mustafa Kemal yalnızca kendi ismini değiştirmiyor, çevresindekilerin de isimlerini değiştiriyordu. Örneğin;Mustafa olan ismini kullanmıyordu. Öte yandan Dolmabahçe Sarayı’ndaki Cemaleddin isimli bir hizmetçinin ismini "Çelebi" olarak değiştirmişti. Cemal Granda isimli bu hizmetçi, kendi hatırasında isminin Cemaleddin olduğunu söylediğinde M. Kemal’in müthiş şekilde öfkelendiğini şöyle anlatıyor :
Atatürk, "Bu Cemaleddin ismini kim koydu sana ?" diye sordu. Artık adam akıllı korkmağa başlamıştım. "Babam" diye cevap verdim. "Öyle ise baban ne adammış senin?" diye sertçe çıkıştı. Bunun üzerine, "Ben babamı tanımıyorum!" deyince yüzü daha da sertleşti.
...
-Babamı tanımıyorum ne demek? Sen babasız mı doğdun? Baban yok mu senin?
-Ben dokuz aylıkken babam ölmüş!
Atatürk üzüldüğümü yüzümden okumuş olacak ki, birden sesini yumuşattı, "Ananı tanıyorsun ya yeter!" dedi. Ve biraz durduktan sonra ekledi: "Ben de babamı tanımıyorum ya!" (Atatürk’ün İstanbul’daki Hayatı, Niyazi Ahmed Banoğlu, c. 2, sf. 387)
M. Kemal’in hizmetinde bulunan Cemal Granda, daha sonra yine kendisinin kaleme aldığı hatırasında, M. Kemal’in ismi üzerinde durmaktan vazgeçmediğini naklederek şöyle diyor:
"Atatürk tekrar beni çağırdı. Yemek isteyecek sanıyordum. Fakat onun aklı hep benim ismimdeymiş: 'Ulan bu ismi sen mi koydun, baban mı?' diye bar bar bağırmağa başladı. Çok korkmağa başlamıştım. Benim korktuğumu görünce daha fazla bağırıyordu. Artık elim ayağım titremeğe başlamıştı. Ayakta duracak halim yoktu. Belki daha fazla kızar da dövülürüm diye gözünden uzaklaşmağa karar verdim. Saat üçe doğru sofrayı bırakarak yatmağa gittim. O gece sabaha dek gözüme uyku tutmadı. Yattığım yerde dua ediyordum. Kâbusla karışık korkulu rüyalar gördüm. Yavaş yavaş geldiğime pişman bile olmağa başlamıştım. Bu isim de başıma iş açıyordu galiba... Nereden bulmuşlardı bu 'Cemal'i de bana takmışlardı?" (A.g.e.)
Cemal Granda daha sonra M. Kemal’in adını "Çelebi" şeklinde çevirdiğini ve o andan itibaren bir daha ismi üzerinde durulmadığını anlatıyor... (Yakın Tarih Ansiklopedisi)
|